23 Nisan 2011 Cumartesi

Ortaköy' de Bir Fırıncı Fotoğrafı

Yıl 1922... Yer Ortaköy. Fırınının vitrininde soldan sağa Ermenice, Ladino, İngilizce, Osmanlıca, Yunanca ve Rusça' dan oluşan altı farklı dille hizmet etmiş " Amerikan Fırını"...Döneminin kozmopolitliğini en güzel yansıtan bir işyeri... Amerika Kongre Kütüphanesinin Fotoğraf Baskı Bölümünde ( internet ortamında) rastladığım bu fotoğraf çok hoşuma gitti. Mostralık ekmekler her zaman dışarda çivilere asılı mı dururdu yoksa fotoğrafı çekenin kurgusu mudur bilinmez ama, kompozisyonu güzel olmuş...

Siyasetnâme'den Bir Fırıncı Hikayesi

        Rivayet ederler ki, bir zaman Gazne şehrinde bütün fırıncılar fırınlarının kapılarını uzun zaman kapadılar. Ekmek az bulununca fakirler ve garipler sıkıntıya düştüler. Sultan İbrahim'e fırıncıların kendilerine zulmettiği şeklinde şikayette bulundular. Fırıncıları Sultan'ın huzuruna getirdiler. Sultan, "Niçin ekmek çıkarmıyorsunuz?" dedi. Fırıncılar : Şehre gelen  bütün buğday ve unları emir böyledir diye alıp saray ambarına dolduruyorlar, bizim bir kilo buğday almamıza bile izin vermiyorlar, dediler. Sultan "saray fırıncılarının" fillerin ayakları altına atılmalarını emretti. Onlar ölünce her birini bir filin hortumuna bağlayarak, şehirde dolaştırdılar. Münadiler hangi fırıncı iş yerini açmazsa, ona da aynı ceza tatbik edilecektir, diye ilan ettiler. Aynı gün ambarlar açılarak içindekiler sarfedilince, ertesi gün akşam namazında bile halkın ihtiyacından başka fırınlarda 15 er kilo ekmek mevcuttu.
        Allah daha iyi bilir ama, padişah insaflı ve adil olursa, halk daima huzur içinde bulunur.

Simit Satıcısı