18 Haziran 2011 Cumartesi

Refik Halid Karay' dan Ekmek Tasviri

  Refik Halid Karay, Bügünün Saraylısı adlı romanında Ata Efendi'ye, romanın ana karakteri, ekmeğin vesikaya bağlandığı zamanlarda apartmanda ne tür ekmeğin yenildiği konusunda şöyle bir tasvir yaptırır:
  "Şimdi apartımana uğrayan eli bavullu bir adam hepsini getiriyor; dilediklerini alıyorlar, francala yiyorlar. Filvaki bu francalalar- zavallı cahil nesil, o ismi "francela" yahut " fracile"  şeklinde telâffuz etmektedir- Ata'nın gençliğinde yediklerine pek uymuyor; has ekmek bile sayılamaz. Yazıhanesinde oturup düşünüyor:
   - Fikrimce, diyor, ekmek henüz atılamamış, fakat iyi cins pamuğa, has ekmek hallaç tokmağı yemiş, kabarmış olanına, francala ise idrofil ( sıvı çeken) pamuğa benzetilebilir. Bu sonuncusunun esas hassası  bir mayiî (sıvıyı) çarçabuk çekmesindedir. Faraza süte daldırdınız mı bir anda şişer, kabarır, kapta ne varsa yutar. Has ekmeğin emiciliği daha uzun sürer; âdi ekmek dağılır, suyu taşıyamaz. Eski francalalarda içine konan Viyana mayasından gelen bir rayiha vardı, taze bira kokusunu andırırdı! 
      Ata Efendi bu yaşa gelinceye kadar yediği ekmek çeşitlerini hayalinden geçiriyor. Evvelâ köyündeki tıkız, kara ekmek ve dürüm yaptıkları saç ekmeği... İstanbul'a gelince konakta "tayın ekmeği "ni tanıdı. Asker bunu yerdi, ucuz ve çok lezzetli olduğundan kahve ocağına kurulan sofraya bu çıkardı. Harem ve selâmlıktakiler ise has ekmek yerlerdi. Francala  sadece Paşanın önünde konulurdu."